22 Aralık 2011

Hiç

+ Hayat soğudu.
- Hava soğudu mu dedin?
+ Hayır, soğuyan hayat.
- Yaraların mı sızlıyor?
+ Yaralarım, evet.
- Dayanılır gibi değil, öyle mi?
+ Evet, aynen.
- Zavallı insan.
+ Bunun insanlıkla ne alakası var?
- Peki neyle ilgisi var?
+ Yaralarımla. Yalnızca o kapanmak bilmeyen, gövdemi kemiren yaralarımla.

O günlerde sürekli izleniyordum.
Bıktım.
Bende beni izleyenleri izlemeye başladım.
Böylece onlarla aramda bir eşitlik doğdu.
Onlar da, bende
hem izleyen, hem izlenen olduk.
 
O senden ne istiyorsa, sende ondan onu isteyeceksin. Sen ondan ne istiyorsan, o da senden onu isteyecek. O ve Sen. Sen ve Hiç. Kocaman bir Hiç..

Bana mutluluğu aradığını, mutluluğun peşinde olduğunu, mutluluktan başka bir şey düşünmediğini söylemiş olsaydı, bende yalan söyleyip umut vermezdim ona.
Böylece o, düş kırıklığına uğramaz; bende, aylar sonra pek fazla pişmanlık duymuyor olsam da, bu satırları yazıyor olmazdım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder